Uncategorized

TIMSS (Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması) 2007

merhaba:
1 Mayıs 2011 tarihinde yazdığım “PISA (Programme for International Student Assessment) 2009 ICT Sonuçları” başlıklı yazımda uluslararası olarak yapılan bu sınavlarda ICT (Information and Communication Technologies) (Bilişim Teknolojileri) konusunda yapılacak kıyaslamalarda eğer şimdiki anlayış devam edecek olursa durumun hiçte iç açıcı olmayacağını söylemiştim. Öncelikle, anlayışın ne olduğu söyleyerek başlayayım, Milli Eğitim Bakanlığı 2006 yılında geliştirilen “Bilişim Teknolojileri” 1-8 sınıflar programını hiç uygulamdan, önce 4-8 sınıflarla sınırladı daha sonra her ne hikmetse dersin kredisini sıfırladı, haftada bir saate indirdi ve seçmeli hale getirdi. Gerekçe olarak da öğrencilerin artık bilgisayarı kendi kendilerine öğrendiklerini bunun için bir ders almalarına gerek olmadığını söylediler ve okullarda görev yapan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü (BÖTEB) mezunu öğretmenleri asıl görevleri dışında (Bilişim Teknolojilerinin üst düzeyde öğrenilmesine yardımcı olmak) kullanmaya başladılar, başka okullara ihtiyaç fazlası olarak gönderdiler. Bunun bir bedeli olmalıydı, 1 mayıs 2011’de yazdığım yazıda PISA, ICT sonuçlarını bekleyelim görelim derken, geçen hafta sonu ODTÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü ile Milli Eğitim Bakanlığı Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesinin ortaklaşa düzenledikleri bir sempozyumda SBS ve TIMSS 2007 sınav sonuçları tartışılırken kısaca bilgisayar ve Internet kullanımının Fen ve Matematik başarısı üzerine olan etkilerini görünce öğrencilerimize ne kadar büyük bir kötülük yapıldığını bir kez daha anlamış olduk. Sunulan rapor, Mehmet Şişman, M. Bahaddin Acat, Ahmet Aypay ve Engin Karadağ tarafından hazırlanmış. Başlığı “TIMSS 2007 Ulusal  Matemtik ve Fen Raporu: 8. Sınıflar” bütün rapor okununca ülke çapında ekonımik durumu yerinde olanlarla (%5) ekonomik durumu iyi olmayanlar arasında eğitime erişim olarak bakıldığında büyük bir farklılığın olduğu ortaya çıkıyor. 8. sınıf çocukların eğitimi eşit olarak paylaşmaları ise bir hayal. Bilişim Teknolojileri konusuna gelince daha önceki yıllarda Bilişim Teknolojileri dersi sayesinde öğrenci başına kullanımın 45 dakika olduğu düşünüldüğünde sonuçlar çok şaşırtıcı değil. 2007 yılından sonra bu durumun daha da bozulduğu hatta Fatih projesiyle “Bilişim Teknolojileri Laboratuvarlarının” dağıtıldığı dünüldüğünde TIMSS 2007’den sonraki yılların ICT souçları yüzümüzün kızarmasına neden olacaktır diye düşünüyorum. Nereden bildiğime gelince 🙂 raporun 104. sayfasında “Evde Bilgisayar ve Internet Bağlantısının Bulunması Açısından Matematik Başarısının Karşılaştırılması” başlığı altında;

denilmekte ve öğrenci açısından “bilgisayar ve Internet kullanımının” ne kadar önemli olduğu puan olarak gözler önüne serilmektedir. Raporun 106. sayfasında ise “Öğrencilerin Evde ve Okulda  Bilgisayar Kullanımı Açısından Matematik Başarılarının Karşılaştırılması” başlığı altında;

bir önceki başlıktaki sahip olmaya ek olarak bu teknolojileri kullanma konusunda da önemli bilgiler verilmektedir. En çarpıcı nokta öğrencilerin % 46’sının bu teknolojileri sadece okulda kullanabilmeleri. Yani okullardaki “Bilişim Teknolojileri/Bilgisayar Laboratuvarlarını” kaldırmakla ne kadar hayırlı bir karar verdiğimiz bu raporla da teyid edilmiş oluyor :-). Kara mizah bir yana, hemen bu uygulamlardan vazgeçilip öğrencilere bu şans tekrar verilmeli ve o mekanlarda öğrencilere destek olmak üzere eğitim/öğretim gören BÖTEB mezunları görevlerinin başına dönmelidirler.
Matematikteki durum aynen Fen başarısında da teyid edilmiş görünüyor şöyle ki; 276. sayfadaki “Evde Bilgisayar ve Internet Bağlantısının Bulunması Açısından Fen Başarısının Karşılaştırılması”

ile Raporun 278. sayfasında ise “Öğrencilerin Evde ve Okulda Bilgisayar Kullanımı Açısından Fen Başarılarının Karşılaştırılması” başlığı altında;

denilmektedir. Ne diyeyim; “Doğru söze ne denir”. Umarım PISA sınavının bu ay içine açıklanacak ICT sonuçları bunlardan farklı olsun ve birlikte sevinelim!
Çocuklarımızın geleceği konusunda bu tür kritik kararlar alınırken, “Daktilonun öğretmeni mi? var ki, ya da daktilo öğretmek için ders mi? açıyoruz (ama bilgisayarın hem mühendisliği ve hemde bilimi olduğunu unutarak) gibi hafif benzetmelerle müfredattan “Bilişim Teknolojileri” dersini kaldıranların bu sonuçlara bakarak nelere neden olduklarını düşünmelerinde fayda olduğu kanısındayım.

saygılarımla,
8/6/2011
M. Yaşar Özden

Short Bio: M. Yasar Ozden has conducted and served as both administrator and educator in the teacher training programs for using technology in the classroom settings since the late 1980s. After the first Internet connection in Turkey was established at the Middle East Technical University in 1993, he carried out the project of making Radio METU one of the top 100 radios broadcasting in the world. In 1998, he made TV broadcasts over the Internet. In addition, he took part in the development and implementation of the first Internet-based education (IDE_AS) program in Turkey in 1998. He has worked as a PCU member in the “National Education Development Project” which was conducted between 1996-1998. In the scope of this project Computer Education and Instructional Technology (CEIT) department established at Middle East Technical University, and Dr. Ozden was the founder chairman of this department. He has also contributed to the curriculum preparation and led the design, development and implementation of new blended learning environment for training of the potential instructors of the CEIT departments. In addition to that, Dr. Özden has managed an e-learning portal project with the contribution of National Police Department between the years 2005-2007. Dr. Özden’s major interests as follows; Generative AI (GPT) applications in Education, Teacher Education, Distance Education, Multimedia Applications on the Internet, Web Design and Web Programming. Currently, he is giving courses and conducting research on those topics . Until now, he has published several articles internationally indexed journals and those publications has made a large number of citations so far. Briefly, Dr. Özden combines his background in biology specializes in capacity development in adapting curricula to the online space. He is a specialist in pedagogy, Dr. Ozden is also known across Europe and the world as a leader in science education and impact upon learning communities.

Yorum yapabilirsiniz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir